Kapadokya’nın en güzel aktivitelerinden birisi elbette ki Balon Turu. Ülkemizde sınırlı sayıda bölgede sınırlı sayıda araçla yapılabilen bu aktiviteye katılmanın tek şartı erken kalkmak.
Sabah (yada gece) 4 de uyanmam gerekti. Resepsiyondaki görevli ile tam kavga etmeye hazırlanacaktım ki, neden sonra aklıma bunu benim için yaptığı geldi. Teşekkür ederek telefonu kapattım. Artık uyanığım.
Kendime gelebilmek için bir duş, bir fincan kahve ve yaklaşık 20 dakika sonra otelin önündeyim. Balonun havalanacağı alana beni ulaştırmak için bir de araç göndermişler. Ne hoş.
Servis aracıma bindim. gecenin son demlerinde ayın ve yıldızların yavaş yavaş kaybolmaya başladığına ve Kapadokya’nın aslında gün doğumunda da ne kadar güzel göründüğüne şahit oldum.
kısa bir yolculuktan sonra balonların havalanacağı alana geldik. Burası bölgedeki birkaç havalanma yerinden birisi. ben şanslı sayıyorum kendimi, diğerlerini görmedim ama burası, peri bacalarının ortasında, At çiftliklerinin yanında muhteşem bir yer.

Benden önce gelenlre bile olmuş. balonların nasıl hazırlandığını bu gün göremedim ama mutlaka tekrar ve daha erken saatte geleceğim.
ikram edilen çay ve atıştırmalıkları yerken rehberimiz, balon turu ve güvenliği hakkında kısa bir brifing verdi. Onu da çok ayrıntılı dinledim dersem yalan olur. Etraftaki kalabalığı, koşuşturmayı, balonların çıkardığı o muhteşem sesi (anlayamazsınız diyesim geldi) dinlemekle meşguldüm.
Bu arada, etrafta bir çok fotoğrafçı gördüm, demek ki fotoğraf çekimi için de en uygun saatler sabahın erken saatleri imiş.

Balonun ilk kalkış anında yaşadığım korkuyla karışık heyecan duygusu, daha yolculuğun başında güzel bir şey yaptığımı düşünmeme yetti. Söyleyen boşuna söylememiş, Kapadokya’da yapılması gereken en önemli şeylerden biri BALON TURU’na katılmak.
Kaptanımız Hakan Bey, son uyarılarını yaparken, balon yavaş yavaş havalanmaya başladı, diğer balonların arasından

Biz mi yükselmeye başladık, yoksa güneş mi emin olamadığım bir anda, güneşin doğuşunun da tadını çıkartmaya başladım. çok fazla söylüyorum biliyorum ama, her anı muhteşem…
Derler ya, “ballandıra ballandıra anlatmak” yazıya başlarken böyle bir niyetim yoktu aslında, sadece deneyimlerimi paylaşacaktım. Ama fark ediyorum ki, çok etkilenmişim.
Kapadokya’da gün doğumu öncesi neler yaşandığını da bir başka yazımda paylaşacağım.