Kapadokya Destinasyonu
  1. Anasayfa
  2. Nereden başlasam?

Kapadokya Destinasyonu

0

Dünya turizminden aldığı payı her yıl artıran Türkiye’de, inanç ve kültür turizmi ile öne çıkan Kapadokya bölgesi ayrı bir destinasyon olarak değerlendirilmeyi fazlasıyla hak etmektedir. Kapadokya bölgesi çok özel jeolojik formasyonu ve Hıristiyanlığın yayılım merkezlerinden biri olmasıyla diğer turizm bölgelerimizden ayrılmakta ve dikkatleri üzerine çekmektedir. İlk Hıristiyanların kaya içine oydukları yeraltı kentleri ve yüzlerce kaya kilisesi bugün yoğun bir ilgi ile gezilmektedir. Ancak Kapadokya’yı bir destinasyon haline getiren asıl olgu, bu özel yapı temelinde yükselen, geleneksel kültür değerlerimizin özünü yitirmeksizin bugüne kadar taşınması ve günümüzün modern anlayışıyla harmanlanmış olmasıdır.


Kapadokya’da Hititlerden bu yana geleneksel konut biçimi olan kaya içine oyulmuş mağara evlere, Rumların bölgede yaşadığı dönemlerde yöreye özgü tüf taşından yapılan, genellikle konak tarzı kemerli evler eklenmiştir. Günümüzde Kapadokya’ya gezmeye gelenlerin çoğunlukla tercih ettikleri konaklama seçeneği olan butik hizmet veren oteller, geleneksel mağara ve kemerli evlerin modern tarzda yeniden dekore edilmesiyle oluşturulmuştur. Bu nedenle Kapadokya’yı gerçekten hissetmek isteyenler için bu oteller en özgün konaklama seçeneğini oluşturmaktadır.
Kapadokya’da bu geleneksel doku, konakladığınız otelden soluduğunuz havaya, yediğiniz yemeğe ve içtiğiniz şaraba kadar her yerde sizi izlemeyi sürdürür. Kapadokya mutfağının en dikkat çekici özelliği tandır geleneğini devam ettirmesidir. Tandır, genellikle evin oturma odası gibi kullanılan mutfağında yere açılmış, yaklaşık bir metre derinliğindeki kuyuya verilen isimdir. Yemekler bu kuyunun dibinde yakılan odun ateşi üzerinde pişirilir. Kapadokya’da genellikle kaya olan evlerin tabanında tandır çukurunun hazırlanması çok kolaydır. Yaklaşık 2500 yıl öncesinden gelen bu geleneğin benzer biçimde bölgede devam ediyor olması Türk insanının geleneklerini sürdürmedeki kararlılığını göstermesi açısından anlamlıdır. Bugün Kapadokya’nın seçkin restoranları özgün tandır menüleri ile sizlere aslında bir geleneği sunmaktadırlar.


Günümüzden yaklaşık 4000 yıl önce Anadolu’da yaygın bir içki olarak karşımıza çıkan şarap, Hititlerde krallara sunulan bir tören içkisidir ve bu konumu gereği kutsal kabul edilir. Bu kutsallık sonraları Antik Yunan mitolojisinde Dionysos kültünün temellerini oluşturmuştur. Kapadokya bölgesi geçmişi Hititlere kadar uzanan ünlü üzüm bağlarını, volkanik etkinlikler sonucu yörede oluşmuş olan tüflü topraklarına ve mükemmel kaya içi mahzenlerine borçludur. Kapadokya’da İvriz kaya kabartmasında bereket tanrısının Hitit kralına sunduğu üzüm, bugün bölgedeki birbirinden güzel restoranlarda masanıza şarap olarak servis ediliyor, bundan hiç kuşkunuz olmasın.
Türk el sanatlarının nadide örneklerinden halı ve kilimlerimizin kendine özgü motifleri ile ayrı bir tarz yarattığı bölgelerimizden biri de Kapadokya’dır. Nevşehir ilimiz başta olmak üzere Aksaray, Kayseri ve Niğde illerimiz doğal bir halı dokuma atölyesi gibidirler. Bu illerimizin hepsinde köklü bir halıcılık geleneği bulunur. Eskiden mahalle aralarında dolaşırken neredeyse her evden halı tezgahlarının sesi duyulurdu. Yün halılarının yanı sıra düz dokuma yaygılarındaki zenginliği ile dikkati çeken bölgede 19. yy’da İngilizlerin halı dokuma atölyeleri kurmaları boşuna değildir. Kapadokya halılarının eski ve orijinal örneklerini bölgede halı satışı yapan seçkin mağazalarda görebilmek mümkündür. El sanatlarımızın diğer bir dalı olan çömlek ve seramik yapımında ünü ülkemiz sınırlarını aşan Avanos’un Kapadokya’da olduğunu sanırım söylememize gerek bile yok.


Kapadokya üzerine oturduğu bütün bu kültürel mirasın yanı sıra ülkemizin önemli doğa sporları merkezlerinden biridir. Bölgede doğa aktivitelerinin birçok çeşidi yapılmaktadır. Ancak Türkiye’de adı artık Kapadokya ile birlikte anılır hale gelen balon turları, dağ bisikleti ve atlı safari oldukça öne çıkmış durumdadır. Kapadokya’da 1989 yılından bu yana hızla gelişen balon turları, 1997’de 1. Dünya Hava Oyunları’nın Kapadokya’da organize edilmesinin ardından yeni bir ivme kazanmıştır. Dağ bisikletinin bölgedeki geçmişi ise bu bisikletlerin ülkemize yeni girdiği yıllara kadar uzanmaktadır. 2000 yılından bu yana bölgede düzenlenen yarışlar Avrupa Dağ Bisikleti Şampiyonası’nın 2007 yılında Göreme’de düzenlenmesi ile taçlanmış durumdadır. Eğer at binmekten hoşlanıyorsanız ya da mutlaka denemem lazım diyorsanız, Pers dilinde adının ‘güzel atlar ülkesi’ olduğu kabul edilen Kapadokya size büyülü doğasını açıyor. Ruhunuzu dinlendirmek için bundan daha keyifli bir etkinlik olamaz. Bütün bunlara ilave olarak Kapadokya’nın birbirinden güzel vadilerinde trekking yapmanızı özellikle öneririz. Ayrıca Kapadokya’da ATV safari, jeep safari, abseiling, rafting ve ülkemiz için bir ilk olan cross golf gibi aktivitelerden oluşan geniş bir doğa sporları yelpazesinin sizleri beklediğini bilmenizde yarar var. İsterseniz biz lafı daha fazla uzatmayalım ve sizi Kapadokya ile baş başa bırakalım.

Not: Bu yazı “Kapadokya Yaşam ve Gezi Rehberi – 2010” kitabında yayınlanmıştır.
Yazan: Yavuz İşçen

İlginizi Çekebilir
e92368bb-1fdc-47e7-819f-e9d78c20237d-600

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir