Adres: Bayramlı Mahallesi, Şemsili Yolu No:15 Derinkuyu/ NEVŞEHİR
Tel: 0384 381 31 94
Müze Ziyaret Saatleri:
Yaz Dönemi: 1 Nisan-1 Ekim Açılış Saati 08.00-19.00 Gişe Kapanış Saati: 18.15
Kış Dönemi: 1 Ekim-1 Nisan Açılış Saati 08.00-17.00 Gişe Kapanış Saati: 16.15

Nevşehir-Niğde karayolu üzerinde Nevşehir’e 30 km uzaklıkta olan Derinkuyu Yeraltı şehrinin derinliği yaklaşık 85 m.’dir. Bir yeraltı şehrinde bulunan tüm özelliklere (ahır, kiler, yemekhane, kilise, şırahane vb.) sahip olan şehrin 2. katında misyonerler okulu bulunmaktadır. Geniş bir alan olan okulun tavanı yeraltı şehirlerinde pek rastlanmayan beşik tonoz ile örtülüdür. Salonun solundaki mekanlar çalışma odalarıdır.
Yeraltı şehrinin 3.ve 4. katlarından sonra merdivenle doğrudan doğruya derinlemesine inilmekte ve alt katta bulunan haç planlı kiliseye ulaşılmaktadır. Yeryüzü ile bağlantısı bulunan 55 m. derinliğindeki havalandırma bacası, aynı zamanda su kuyusu olarak da kullanılmaktadır. Alt kata kadar uzanan kuyulardan her katın yararlanamadığı şehirde, ayrıca istila anında zehirlenmeyi önlemek için bazı kuyuların ağzı yeryüzü ile bağlantısız haldedir. 1965 yılında açılan Derinkuyu yeraltı şehrinin halen yüzde onu gezilebilmektedir.

Nevşehir- Niğde karayolu üzerinde ve Nevşehir’e 30 km. uzaklıkta bulunan Derinkuyu ilçesindedir. Kaymaklı yeraltı şehrinde olduğu gibi burada da büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar vardır.
Kapadokya bölgesinin jeolojik oluşumu sayesinde inşa edilmiş sekiz katlı Derinkuyu Yeraltı Şehri, büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlardan oluşuyor. Bölgede bulunan bir diğer örnek olan Kaymaklı Yeraltı Şehri’nden farklı olarak Derinkuyu’da bir misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ilgi çekici bir kuyu da bulunuyor.

Derinkuyu’nun ilk yerlileri Asur kolonilerine kadar uzanıyor. II. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan ilk Hıristiyanlar Antakya ve Kayseri üzerinden Kapadokya’ya gelerek buraya yerleşmişler. Bölgedeki yeraltı şehirlerini kuran ilk Hıristiyanlar, girişleri kolayca fark edilemeyecek şekilde yapılmış bu şehirlerde saklanarak Romalı askerlerin zulmünden kurtulabilmişler. Yeraltı şehirlerinde uzun süre dışarı çıkmadan yaşamak zorunda kalabilecekleri için erzak depoları, havalandırma bacaları, şarap imalathaneleri, kiliseler, manastırlar, su kuyuları, tuvaletler ve toplantı odaları yaparak alanlarını genişletmişler. Birbirine bağlı odalardan oluşan bu şehirlerde bazı odalar ancak bir insanın geçebileceği kadar dar tünellerle birbirine bağlanıyor. Tünellerin giriş çıkışlarında güvenlik nedeniyle tüneli kapatmak için kullanılan büyük taş silindirler var.