Bizans ve Kapadokya’ya Kısa Bir Bakış
  1. Anasayfa
  2. Kapadokya Tarihi

Bizans ve Kapadokya’ya Kısa Bir Bakış

0

Bizans çağı, MS 4. yüzyıl ile 15. yüzyıl arasındaki dönemi tanımlar ve Roma İmparatorluğu’nun Doğu kısmının Hristiyanlaşması ve Bizans İmparatorluğu’nun kurulmasıyla hayat bulur. Bizans İmparatorluğu, günümüzdeki Anadolu toprakları da dahil olmak üzere birçok bölgeyi kontrol etmiş ve bu dönemde Anadolu’ya kendi eserlerini bırakmıştır.

Anadolu topraklarının merkezinde yer alan tarihi ismi ile Kapadokya, eşsiz kaya oluşumları, yer altı şehirleri ve mağara evleri ile tanınmaktadır. Ancak çok az bilinir ki Bizans İmparatorluğu bölge üzerinde önemli bir etkiye sahiptir ve arkasında bugün hala görülebilen bir miras bırakmıştır.

Bizans döneminde Kapadokya, Hristiyanlığın en önemli merkezlerinden biridir. Bölge bugün bile fiziksel varlığını koruyan, bazıları kaya içlerine oyulmuş birçok manastır, kilise ve şapele ev sahipliği yapmaktadır. Bu yapılar, İncil’den sahneleri ve azizlerin yaşamlarını tasvir eden karmaşık fresklerle süslenmiş ve Bizans İmparatorluğu’nun Hristiyanlık inancını yayma çabaları sırasında inşa edilmiştir. Bu yapıların en ünlüsü içeresinde kilise, manastır, yemekhane, yatakhane gibi unsurları barındıran tam bir kampüs halindeki UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Göreme Açık Hava Müzesi’dir.

Bizans İmparatorluğu dönemindeki ticaret ağları bölgenin gelişimi için en önemli aktördür. Kapadokya, Çin’i Avrupa’ya bağlayan ticaret yolları ağı olan İpek Yolu üzerinde önemli bir durak konumundaydı. Bizanslılar aynı zamanda bölgeye ve yerel topluluklara zenginlik ve refah getiren birçok ticaret merkezleri ve pazarlar kurmuştur.

Ayrıca Bizans İmparatorluğu’nun Kapadokya üzerindeki diğer etkisi, bölgenin savunmasına da yansımıştır. Bizans İmparatorluğu, bölgedeki askeri güçlerini artırarak bölgenin savunmasını güçlendirmiş ve bu sayede Kapadokya, İslami fetih akınlarına karşı  dirençli bir bölge haline gelmiştir.

Bizans İmparatorluğu’nun Kapadokya üzerindeki bir diğer önemli etkisi de yerel dil ve kültürün gelişmesidir. Bizanslılar, Kapadokya Yunancası olarak bilinen tek bir örneği bulunmayan eşsiz bir lehçenin gelişmesine yol açan resmi dil olarak Yunancanın kullanılmasını teşvik etmişlerdir. Ne yazık ki şu an kullanılmayan bu lehçe, Yunanca ve yerel Anadolu dillerinin karışımı formundadır.

Kısa bir tanımlama ile Bizans İmparatorluğu Kapadokya’nın dinsel, kültürel ve ekonomik görünümünü şekillendirerek üzerinde derin bir etkinin rol sahibidir. Bugün, bölgeyi ziyaret edenler bilir ki kiliseleri, freskleri ve diliyle Bizans İmparatorluğu’nun mirasları hala bu bölgede yaşamaktadır.

İlginizi Çekebilir
belediye bina