İlk 24 Saat (gün 1)
Öyle topraklar ki, tarih, doğa, macera, gastronominin dibine vurmuş lezzetler ve manzaralarla dolu. Bu sepeple orada geçireceğiniz kısa bir tatilde seçim yapmak çok zordur.
Nereye gitsem, ne yesem, ne yapsam? Buna rağmen unutulmaz bir haftasonu veya kısa bir tatil için hazırsanız, karar vermenize yardımcı olmaya çalışacağız.

Kime sorsanız, güne iyi bir kahvaltı ile başlamanızı tavsiye eder. Ancak, size dünyanın en iyi manzaralarından birini sunan Kapadokya’daysanız, bu büyülü manzarada yapılacak ilk iş sabah erken kalkıp, gün doğarken, Kapadokya’nın eşsiz manzarasını ve peri bacalarını görmenizi ve balonların dansını ister uzaktan isterseniz bir balon turu ile tatmanızı tavsiye ederiz. Gün doğumunda bu atmosferin etrafındaki güneş ışınlarının oyunuyla büyüleneceksiniz.

Bu görsel gösteriden sonra, enerji toplamak için lezzetli bir Türk kahvaltısının tadını çıkarabilirsiniz. Artık Kapadokya’yı gerçekten keşfetmeye hazırsınız!

Başlangıç için en güzel noktalardan biri olan Uçhisar Kalesi Kapadokya’nın panoramik manzarası için en yüksek noktadır. Bu devasa doğal kale size gezilecek en popüler yerlerden olan Göreme, Avanos, Çavuşin, Ortahisar ve Güvercinlik Vadisi’ne genel bir bakış imkanı sunmaktadır.

Bir sonraki istikamet Göreme Açık Hava Müzesi. Müze 1985 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır ve Hristiyanlığın ilk dönemlerine dayanan oymalı kiliseleri ile ünlüdür. Manastırların pek çok kalıntısını, İncil’den sahneler içeren freskleri görebilir ve bazılarının 1.600 yıldan daha eski olmasına şaşırabilirsiniz. Karanlık ve Tokalı Kiliseleri’ni ziyaret etmeyi unutmayın! Bunlar Göreme Açık Hava Müzesi’nin en ünlü ve en iyi korunmuş kiliseleridir.
Birçok yerel seçenekten biriyle Avanos’ta harika bir öğle yemeği yiyebilirsiniz. Lezzetli testi kebabı, fasulyeler, çorbalar, balkabağı tatlısı, helva ve yerel şaraplar… Burada tüm ağız sulandıran seçenekleri listelemek için yeteri kadar yerimiz yok. Öğle yemeğinden sonra bir çömlek atölyesini ziyaret edebilir, kendinize veya sevdiklerinize bir hatıra seçebilirsiniz. Hatta burada kendi çömleğinizi yapmayı bile deneyebilirsiniz!

Sonrasında, Keşişler Vadisi veya Paşabağları ziyaret edilmeyi hak ediyor. Burada çok sayıda muhteşem peri bacaları bulunmaktadır. Bunlardan bazıları bir şapel ve Aziz Simeon için inziva hücresi içerir. Üç vadiden oluşan, 9. ve 13. yüzyıl erken Hristiyanlık dönemine ait önemli bir yerleşim yeri olan Zelve’de, inanç yolunu takip edebilirsiniz. Burada ayrıca meşhur Üzümlü ve Balıklı Kiliseleri de bulunmaktadır.
Devrent Vadisi’nde ise daha fazla sayıda peri bacası sizi bekliyor. Bunlar hayvan figürlerine benzer ve size güneş ışınlarıyla birlikte görsel bir şölen yaşatır.

İlk gününüz yavaş yavaş sona eriyor. Buranın atmosferi ve yeni deneyimlerle nefesiniz kesilmiş bir şekilde, artık otelinizde gün batımı manzarası, akşam yemeği ve dinlenmek için hazırsınız. Ertesi günün de harika olacak!
İkinci 24 saat (gün 2)
Bu gün rotamız Ürgüp’te başlıyor. Dünya üzeride en çok resmi çekilen mekanlar arasında bulunan ve bölgedeki en meşhur peri bacaları buradadır ve “Üç Güzeller” olarak adlandırılır. Bizans döneminde Osiana veya Assiana, Selçuklularda Başhisar ve Osmanlılarda Burgur Kalesi olarak adlandırılan Ürgüp, Kapadokya’nın önemli bir merkezidir.

Ürgüp’te, kale olmanın ötesinde dev bir peri bacası olan Ortahisar Kalesi’ni görebilirsiniz! Yerleşimin burada M. Ö. 1500 yılında Hititlere kadar uzanan uzun bir geçmişi vardır. Yine de kalenin etrafında sizi zaman yolculuğuna çıkartacak çok sayıda geleneksel mimari bulunmaktadır. Bu mimari tarzını görmek için Mustafapaşa Köyü, Konstantin Eleni Kilisesi, Aya Nikola Manastırı ve Bebek Müzesi’ni görmek için in iyi seçeneklerdir.

Dünkü şölende kaçırdığınız lezzetleri ve yemekleri keşfedeceğiniz öğle yemeğinden sonra, Kapadokya’nın geri kalanını keşfetmeye hazırsınız. Pek çok seçeneğiniz var. Kızıl Vadi’yi ziyaret edebilir ve burada trekking veya biniciliği deneyebilirsiniz. Kapadokya, lezzetli balkabağı, üzüm, elma, armut, kayısı ve daha fazlasını yetiştiren oldukça verimli bir toprağa sahiptir. Bu üzümlerden bazıları lezzetli yerel şarapların üretimi için kullanılır. İsterseniz yerel şarap fabrikalarını ziyaret edebilir ve Kapadokya şaraplarının üretimine tanık olabilirsiniz.

Daha Bir çok seçeneğinizvar. Kaçırmamanız gereken çok şey ve Kapadokya’da görülmesi gereken pek çok yeraltı şehri var! Burada 300’e yakın yeraltı şehri bulunsa da sınırlı zamanınız olduğu için Kaymaklı ve Derinkuyu’ya öncelik vermenizi öneririz. Yeraltı şehirlerinin o kadar uzun bir geçmişi vardır ki ilk yerleşimcileri ve kurucuları bilinmemektedir! Yapım nedenlerine dair ise bazı söylentiler bulunmaktadır. Salgın hastalıklar, sert iklim koşulları, askeri transferler, ilk Hristiyanlar için saklanma yeri olduğu bunlardan bazılarıdır. Bu şehirleri ahırları, depoları, mayalama odaları, kiliseleri, tünelleri, mutfakları ve hatta mezarları içeren muhteşem sığınaklardır.

Peri masalınız şimdilik sona eriyor. Dinlenmenin ve Kapadokya’daki güzelliği, tarihi ve lezzeti sindirmenin zamanı geldi. Yeniden bu topraklara geldiğinizde, ki mutlaka gelmek isteyeceksiniz. Yaptıklarınız veya yapabildikleriniz dışında kalan güzellikleri de keşfetmeyi unutmayın.